Medeniyetler İttifakı Enstitüsü’nün yerleşke olarak kullandığı Yenikapı Mevlevihanesi, Yeniçeri Ocağı Baş Halifesi Malkoç Mehmet Efendi tarafından 1598 yılında kurulmuş ve zaman içinde genişleyerek bir külliye halini almıştır. Yenikapı Mevlevihanesi, tekke mimarisi içinde “Âsitane” olarak isimlendirilen gruba en iyi örneklerden biridir ve Mevlevî tarikatının İstanbul’da Galata Mevlevihanesi’nden sonra faaliyete geçirdiği ikinci dergâhtır.
Tarihçe
Medeniyetler İttifakı Enstitüsü’nün yerleşke olarak kullandığı Yenikapı Mevlevihanesi, Yeniçeri Ocağı Baş Halifesi Malkoç Mehmet Efendi tarafından 1598 yılında kurulmuş ve zaman içinde genişleyerek bir külliye halini almıştır. Yenikapı Mevlevihanesi, tekke mimarisi içinde “Âsitane” olarak isimlendirilen gruba en iyi örneklerden biridir ve Mevlevî tarikatının İstanbul’da Galata Mevlevihanesi’nden sonra faaliyete geçirdiği ikinci dergâhtır.
Yenikapı Mevlevihanesi’nin başlangıçta semahane, mescit, harem, sebil, türbe ve 18 derviş hücresinden meydana gelmiş olduğu ifade edilir. Evliya Çelebi’nin notlarında ise, Mevlevihane’nin bağlık bir arazi üzerinde kurulu semahane, imaret ve 70 kadar derviş hücresinden meydana gelen bir yapı olduğu anlatılmaktadır.
Yenikapı Mevlevihanesi, tekke ve zaviyelerin kapatıldığı 1925 yılına kadar 328 yıl Mevlevi tarikatına hizmet etmiştir. Bu vakitten sonra uzunca bir süre öğrenci yurdu olarak kullanılmış, 9 Eylül 1961’de çıkan yangın sonucu büyük oranda tahrip olmuştur. 7 Mayıs 1997'de çıkan yangında ise tamamen kullanılamaz hale gelmiştir. 2005 yılında başlanan ve 2009 yılında biten restorasyon çalışmalarından sonra Mevlevihane özgün detaylarına uygun bir görünüm kazanmıştır.
Yenikapı Mevlevihanesi, Osmanlı edebiyatının seçkin şahsiyetlerinden Şeyh Çelebi’nin ve Türk tasavvuf musikisinin öncü isimlerinden İsmail Dede Efendi, Itri, Şeyh Galip’in yetiştiği yerdir. Bu nedenle Mevlevihane, sadece tarikat ve tasavvuf tarihi açısından değil, kültür tarihi açısından da büyük önem taşımaktadır.
Bugün de Mevlevihane, Medeniyetler İttifakı Enstütüsü bünyesinde sürdürülen çok yönlü faaliyetlerle, bilim, sanat ve kültür hayatının nabzının attığı önemli bir akademi, bir kültür merkezi ve müze olmaya adaydır.
Medeniyetler İttifakı Enstitüsü akademik faaliyetlerine Zeytinburnu’ndaki tarihi Yeni Kapı Mevlehanesi’nde başlamıştır. Yeni Kapı Mevlevihanesi, Yeniçeri Ocağı Baş Halifesi Malkoç Mehmet Efendi tarafından 1598 yılında kurulmuş ve zaman içinde genişleyerek bir külliye halini almıştır.
Geçirdiği muhtelif yangınlardan sonra ünlü mimar Kemaleddin tarafından 1906 yılında yeniden inşa edilerek bu günkü şekline kavuşan Mevlevihane 7000 metrekarelik bir alanda üç ayrı bölümden oluşmaktadır.
Hazirede Yatan İsimler
Hazirede Yatanlar
Seyyid Mustafa Hıfzı Dede Paşa (Tanzimat Meclisi Üyesi)
Şerife Zeyneb Hanımefendi (Seyyid Mustafa Hıfzı Dede Paşa’nın eşi)
Ahmet Şevki Beg (Fuat Paşa’nın Kethüdası)
Vahide Hanım
İzzet Münif Efendi (yüksek devlet memuru)
Şefik Beg (Evkaf-ı Hümayun muhasebecisi)
Server Ağa
Seyyid Ebu Bekir Mümtaz Efendi
Emin Bey
Arif Efendi
Celile Hanım
Mevhibe Hanım
Hadice Yıldız Hanım
Mehmet Nafiz Beg (III. Süvari Alayının Mir-alayı)
Şerife Aişe Hanım
Şerife Ümm-i Gülsüm Sa’ide Hanım
Mehmed Atıf Bey Efendi
Şeref Hanım
Seyyid Abdurrahman Nafız Paşa
Yağlıkçıcızâde Ahmed Efendi (Bursa Evkaf Müdürü)
Mehmed Kamil Bey (İkinci Belediye Dairesi Müdürü Mustafa Bey’’in oğlu)
Şerife Münire Hanım
Emine Neyire Hanım
Fatma Zahide Hanım
Zeliha Hanım
Hadice Hanım
Süleyman Kamil Bey
Mehmet Salih Dede (Dergâh meydancısı ve yöneticisi)
Olmuşdu bundan akdem virân bu asitâne
Tecdîdi oldu mülhem kalb-i şeh-i cihane
Dergâh-ı Mürşid-i Rûm olsun mu lâne-i bûm
Etmişti çerh-i meş’ûm mürgâne aşiyâne
Mollaya hürmet etti tevsie himmet etti
Hakkâ kerâmet etti ol hüsrev-i yegâne
Mahmud Hân-ı agâh yani halifetullah
Devrinde bunca dergâh fetholdu aşikâne
Tevs-i mülk-i devlet etmektir anda hikmet
Zira hümây-ı himmet ahdında bulda lane
Aldı semâğzenler meydanını erenler
Pervâne der görenler döndükçe yâne yâne
Hurşîd kaldı bîtab yandı yanında mehtâb
Kandil-i bâb ü mihrâb fer verdi farkdâne
Şems anda mevlevîdir tennûre pertevidir
Bir sırr-ı mânevîdir kim çıkmış asmâne
Bahre dönüb bu meydan mevc urdu mağz-ı Kur’an
Daldı niheng-i irfân deryây-ı bigirâne
Mıtrıb çalub nevây-ı yâd ile kutb-ı nâyı
Peyveste kıl duây-ı âmin kudsiyâne
Döndükçe çerh-i gerdân dönsün anınla devrân
Mahzar olub o hâkan eltâf-ı müsteâne
Envâr-ı Şems-i Tebriz tarihim etdi lebrîz
Devr-i Semâya döndü bâb-ı semâğhâne